A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3


tatıran, korkunç şey, ucube. tatış- , müş



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə1614/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   1610   1611   1612   1613   1614   1615   1616   1617   ...   1828
tatıran, korkunç şey, ucube.

tatış- , müş. tat-’ tan; tuz tatış, bk. tuz.

tatıt- , tatlamak, tat vermek; tuz tatıt- : (yemeğe) tuz komak (harf. : tuz tadı katmak) .

tatkan- , dadanmak; bir kün menin üyümdö baloo cep, tatkanıp kalıptır: bir gün benim evimde pilâv yemişti, ondan beri benim evime dadandı.

tatkant- . et. tatan-’ dan.

tatkanuu, işs. tatkan-’ dan.

tattı = tatuu.

tattılık, tatlılık, tat.

tattır- , tadına baktırmak, tattırmak.

tattuu, tatlı, hoş.

tatuu I, barışlık münasebetlerde bulunan, dostça; tatuubuz: dostuz, biz aramızda barış içinde yaşıyoruz.

tatuu II, tatma, lezzetine bakma.

tatuulaş- , barışmak, dostlaşmak.

tatuulaştır- , barıştırmak, dostlaştırmak.

tatuulaşuu, barışma.

tatuuluk, barışlık, dostça münasebetler; tatuuluk menen tur- : barış içinde yaşamak.

tay I, ana tarafından akrabalık; tay ece: ananın hemşiresi (ister büyük, ister küçük olsun) ; tay ene: ana tarafından nine, büyük anne, : taacenğe (tay cenğe yerine) ananın büyük kadın akrabasıdır yahut ananın büyük erkek akrabasının karışı; tay bas: inatçı, söz dinlemez (başlıca kadınlar hakkında) ; tay ekesi soğulup kaldı mec. büsbütün kırıştı, aşırı derecede buruştu.

tay II, 1. bir yaşında olan iri hayvan; tay buka: ikinci yaşına basmış olan tosun; 2. iki yaşına basmış olan tay; tay taka = tay tuyak 2 (bk. tuyak 3) ; tay- tuylak: her hangi bir tay; 3. okşama sözüdür; erke tayım: sevgilim.

tay III: tay-tay; yeni yürümeğe başlayan çocuğa teşvik nidasıdır; taytayla = taytayla.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   1610   1611   1612   1613   1614   1615   1616   1617   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin