|
|
səhifə | 1627/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| tekşerüüçü 1. tahkiat yapan. müfettiş; 2. tetik eden.
tekşi, müsavi, denk, baştan başa; tamamiyle; baarı tekşi: hepsi baştan başa. hepsi tamamiyle.
tekşöö = tekşerüü.
tekte- , yahut tegin tekte: (birisinin) menşeini araştırmak.
tektir, tepe. tümsek. yükseklik.
tektirçe, tepecik. küçük tümsek.
tektüü, asîl.
tetüülük, esalet.
tel, yabancı annenin yanına terkedilen genç hayvan; eki enege tel kozu: iki anayı emen kuzu.
telçi- , ilk adımları atmak, yürümeye başlamak (çocuk, yavru hakkında) bala telçip basıp kaldı: çocuk yürümeye başladı; kozu telçigende köçöbüz: kuzular yürümeye başladığında göçeceğiz.
telçik = telçi- .
telçiş- müş. telçi-’ den.
telçit- , yürümeye başlamak için yardım etmek (çocuğa, hayvan yavrusuna) .
Dostları ilə paylaş: |
|
|