tımpıy- II, tam bir sükûtu muhafaza etmek. susmak, tek bir kelime bile ağızdan kaçırmamak; tımpıyıp, unçukpay kaldı: sustu, ağzını kapadı; tımpıyıp ooz açpay cüröt: susarak ağzını açmadan geziyor.
tımpıyuu, işs. tımpıy-’ dan.
tımtırakay, her biri bir yana dağılarak; tımtırakay çıktı: (panik içinde) her biri bir tarafa dağıldılar: kiyimdin tımtırakayın çığardı: bütün giyimi eskitip parça parça etti.
tımtırs, sükûnet (sessizlik) . ara. kısa fasıla; dülöy tımtırs: tam sessizlik. çıt yok.