tıpıldat- , et. tıpılda-’ dan; tıpıldata baskan kaçırlar: ufak ufak adımlarla yürüyen katırlar.
tıpılıs, r. kon. Tiflis bezi (bir nevi kaba bez) .
tıpın, 1. kepek: başımda tıpın emes, mee: kafamdaki kepek değil, beyindir; 2. tıpın cün: kuş tüyü.
tıpır, tıyın II ve ıpır sözlerinin tekidir.
tır: tırday cınğalaç: çırıl çıplak.
tırakay, tım tırakay = tımtırakay.
tırakayla- , her yana dağılarak kaçmak, koşmak.
tırakata- , şataretli olmak, şen ve şuh bir surette yürümek, kıç atmak, tıraktap kül- : büyük bir şevk ve şataretle gülmek.
tırambay, kon. = tramvay.
tıranğda- , ateş almak, alevlenmek, sövüp sayarak üzerine saldırmak, hiddetten kendini zaptedememek.
tıranğdat- , et. tıranğda- .
tıray- , apışmak, ayaklarını ve kollarını açmak; tırayıp catıp kaldı: bacaklarını ve kollarını açarak yahut bacaklarını ve kollarını kaldırarak yatıverdi.
Dostları ilə paylaş: |