tokut-, 1.dokutmak; 2. eyerletmek; cerde kaşka corğonu asem menen tokutup folk.: akıtmalı al yorga batı mükellef bir surette eyereterek.
tokuttur-, et. tokut-‘tan.
tokutuu. işs. tokut-‘tan.
tokuu dokuma (işi) ; toku fabrikası: mensucat fabrikası.
tokuuçu, çulha. mensucatçı dokumacı.
tokuuçuluk, dokumacılık.
tokuur: at tokuurbu? mec. oğlan mı? (yeni doğan çocuğun cinsi hakkında sualdir); at tokuur emes kırk cılkı mec.: oğlan değil, kızdır (harfiyen: at eğerleyici değil.kırk attır).
tol-. dolmak. olgunlaşmak; suuğa toldu: su ile doldu: tolup tuğran kız: olgun, gelinlik kız; bıyıl on ekige tolot: bu sene oniki yaşını dolduruyor; beş butka toldu: beş pud çekti; çımcık semirip, bat- manğa tolbot ats.: serçe semirmekte batman çekmez (bk. batman 1); könğülgö tol-, bk. könğül; közüm tolo körbödüm, kuçağım tolo süybödüm folk.: kana-kana görmedim, geregi gibi kucağıma alarak sevmedim.