toomat, töhmet.
toomduu, düğüm noktası, kavuşak yeri.
toop, a. dn. tavaf.
toorak, kara kavak.
toorat, a. Tevrat.
tooru I, ordo (bk. ordo 3) oyunun safhalarından biridir.
tooru- II, gözetlemek, keşifle uğraşmak, bir şeyin etrafında dolaşmak, gözle nişan almak (mes. aşık oynarken vurmak için); tündö ayıldı uuru toorudu : geceleyin hırsız köyü şöyle bir yokladı;bödönönü toorup çaap aldık: bıldırcını birkaç defa kuşatarka vurduk; sen meni köp tooruba!: seni benim başımı fazla ağırtma; ayıktınğbı, can boorum, toorugan kesel-oorudan. folk.: seni rahatsız eden hastalktan iyileştin mi, can-ciğerim!
tooruk, r. 1. mezat; 2. mezat tertip etmek suretiyle satış; malınğ tooruk bolot: emlâkin mezatta satılacak; tooruk kılıp sat-: mezat tertip etmek suretiyle satmak.
toorul-, gözetlenmiş, kuşatılmış olmak.
Dostları ilə paylaş: |