tölgöçü. falcı.
tölö I. kulübe.
tölö- II ödemek.
tölön-, ödenmek.
tölöngüt, tar. hanın uşağı.
tölöö, ödeme, tediye; kirişi tölöösü: duhuliye. giriş ücreti; kayğırba, ata. kayğırba-kayğı tölöö bolobu: folk.:üzülme. baba, üzülme, kederden fayda çıkmaz.
tölöösüz, bedava. meccânen.
tölöt-, ödetmek.
tölöttür-, et. tölöt-‘ten.
tölötüü, ödetme.
tömön, aşağı, aşağıya; tömöntön:
aşağıdan.
tömöndö-, aşağıya doğru yürümek. hareket etmek.alçalmak. tedenni etmek; tömöndöp ak-: aşağıya doğru akmak.
tömöndöt-, et. tömöndö-‘den.
tömöndöttür-, et. tömöndöt-‘ten.
tömönkü, alttaki, aşağıda bulunan; tömönkünü bildiret: aşağıdakini bidiiryor; tömönkülör aytılğan: aşağıdakiler söylenilmiştir.
tömöntön bk. tömön.
tömpöy-, kabarmak. şişmek (her hangi bir küçük nesne hakkında).
tömpöyt-, et. tömpöy-‘den.
tömpöyüü. işs. tömpöy-‘den.
töndür-, yoluna koymak, yöneltmek.
tönğ (Rad., V) = dönğ.
tönğkör-, devirmek, altını üste çevirmek.
tönğkörül-, devrilmek. alatı üste gelmek.
tönğkörüş, devrim. inkılâp mânasında da kullanılıyordu.
Dostları ilə paylaş: |