tuura ıı, (menfi cümlede) hiçbir zaman, dünyada!
tuura- ııı, doğramak, kıymak, et tuura-: et doğramak.
tuura- ıv, taklit etmek, yansılamak.
tuurala-, tevcih etmek, yoluna komak intizama komak, uydurmak; mutabık kılmak; ustavğa turalap: talimatnameye uygun bir tarzda.
tuuralan- ı. yoluna konmak, tanzim edilmek, uydurulmak.
tuuralan- ıı, hırslanmak, hiddetlenmek.
tuuralant-, et. tuurlan- ı, ıı-‘den.
tuuralcın, 1. genişçe, biçimsizce, geniş; 2. tıknaz, geniş yapılı ( insan hakkında).
tuuralık, doğruluk, açık yüreklilik namusluluk; tuuralık menen: doğlukla.
tuuralu, tuuraluu, hakkında, üzerine, dolayisiyle.
tuuramçı et doğrama uzmanı, ziyafetlerde kendisine et doğrama vazifesi yükletilen kimse; tuuramçıdan tuuganınğ bolsun ats.: et doğrayıcılarından akraban olsun! (aç kalmazsın!).
Dostları ilə paylaş: |