tügöldötüü işs. tügöldöt-‘ten.
tügön ı. = tükön.
tügön-, ıı. tükenmek, kurumak; betinğ tügöngön!: vay seni, mendebur!
tügöngür kahrolası.
tügöngüs, tükenmez, bitmez.
tügönüş, son, nihayet; tokson coldun tügönüşü folk.: doksan yolun nihayeti (doksan yolun kavşağı).
tügöt ı. 1. = tügöngür; 2. tutumsuz, müsrif.
tügöt- ıı. 1. tüketme, bitirmek, sona erdirmek; 2. tasfiye etmek; 3. kurutmak.
tügötküç, ihtilas eden.
tügötküs, tükenmez.
tügötüü, 1. tüketme, sonuna erdirme; 2. es. tasfiye, tügötüü komissiyası: tasfiye komisyonu; 3. ihtilas.
tügöy. çiftin teki; çift olan: on eki tügöy kabırga. biröö kalbay, bölündü folk.: on iki çift kaburganın hepsi (zayıflıktan) belirdi.
tügül, değil: a tügül. seni de alıp ketemin: yalnız onu değil, seni de götüreceğim; ördök tügül. karğa körünböyt: ördek değil, karga bile görünmüyor.
Dostları ilə paylaş: |