badiretçilik, r. kon. <
> : müteahhit.
bagaj, r. bagaj, ağırlık.
bagalak = bagelek.
bagalçak, atın tırnağının üzerindeki boğum ; tabanla yahut tırnakla aşık kemiği arasındaki yer ; meyli, başı baş, bagalçagı kara taş! : nasıl istersen öyle yap, ne olursa olsun! ; bagalçak kelgen cigit : tıknaz, kısa boylu delikanlı.
bagcanğda, neşeli, keyifli bir halde bulunmak.
bagcanğdoo, işs. bagcanğda-dan.
bagcay. yassı yüzlü, geniş ve koyu sakallı olmak : bagcaygan teke : ciddi tavırlı, uzun sakallı teke.
bafelek, donun alt kısmı, parça.
bagıl, mut. bak. IV ten.
bagıldır, yabani erkek oglak.
bagılt, bagınt.
bagım = baguu 2; erinin bagımında : kocasının bakımında.
bagımdat, f. 1. gün ağarması : şafak 2.sabah namazı
bagımsız = baguusuz.
bagın, ram ılmak, boyun eğmek.
bagındır, ram etmek, boyun eğdirmek ; eldi özünö bagındırıp aldı : halkı kendi tarafına çekti.
bagındıruu, (herhangi birisine ) boyun eğdirme.
bagınınğkı, tâbi, muti; müştak (türeme) ; bagınınğkı süylöm gram : tâbi cümle.
bagınt, kendi tesiri ve nüfuzu altına almak; ram etmek.
bagıntuu, işs. bagınt-tan.
bagınuu, (herhangi birisine) ram olma, boyun eğme.
bagış, sıgın (bu söz yalnız kabiyle ve şahıs atlarında saklanmıştır ) ; sarı bagış (sarı sıgın ) ; çong bagış ( büyük sıgın ) Kırgız kabiylerinin adlarıdır ; ak bagış (beyaz sıgın ) , Kara bagış (siyah sıgın ) ; erkek adlarıdır.
bagışta, ithaf etmek, kurban vermek; atasına bagıştap mal soydu es. babasının ruhuna ithaf ederek kurban kesti.
Dostları ilə paylaş: |