|
|
səhifə | 1784/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| uya. yuva.
uyal I, ayal I sözünün tekidir; ayaluyal kılbastan: gecikmeksizin.
uyal II. utanmak; menden uyalat: benden utanıyor: kösüm uyaldı: gözüm kamaştı ( ışığa bakamıyorum).
uyala-, yuva yapmak; oozunğa cılan uyalağır!: sen sus! (harfiyen.: ağzına yılan yuva yapsın!).
uyalan-, kendine yuva kurmak.
uyalaş-, 1. yuvadaş, aynı yuvadan olan; 2. mec. karındaş.
uyalçaak, utangaç, sıkılgan.
uyalğansı-, utanır gibi gözükmek; yalandan utanmak.
uyalınğkı-: uyalınğkı tartıp kaldı: bir parça utandı.
uyalt-, utandırmak, terzil etmek, fena vaziyete komak; aş kadırın bilbegen üy eğesin uyaltat ast…: yemekten anlamayan kimse ev sahibini utandırır; kün közdü uyaltat: güneş gözü kamaştırıyor.
uyaltuu işs.. uyalt-’ tan.
uyaluu I. inli, yuvalı; uyaluu curt: sayıca çok ve kudretli halk.
Dostları ilə paylaş: |
|
|