|
üpçü, giyİme düğme yerine dikilen şerit.
üpçülö
|
səhifə | 1801/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| üpçü, giyİme düğme yerine dikilen şerit.
üpçülö-, üpçü’leri bağlamak (bk. üpçü).
üpçün, 1. karakuşun ayaklarına giydirilen kılıf-eldiven; 2. (Destanda) savaş giyimlerinin birinin adıdır.
üpsüy-, sivrilip durmak (kıllı veya saçları karmakarışık olan hakkında).
üpülmalik, a. bir bitkinin adıdır.
üpüp, yahut sasık üpüp hütüt (kuş).
ür I. = ur II.
ür- II. havlamak; it ürgön cerge coloboyt: <> (meskûn yerlerden sakınıyor); ürörgö iti cog ele: <<ürecek köpeği bile yok>> (yani, hiçbir şeyi yok).
ürgülö-, uyuklamak, pineklemek (yarı uyumuş adam hakkında).
ürgülöt-, uyuklatmak, uyuklamaya mucip olmak; közün ürgülötüp, karye kekeyip turup alat: kâh uyuklamış gözlerini kapatıyor, kâh gene dik duruyor.
ürgülötüü, işs. Ürgülö-’ten.
ürgüz-, havlatmak, havlamaya mucip olmak; itterdi ürgüzüp ayıldan ayılğa çapkılap cüröt: köpekleri havlatarak köyden köye dolaşıyor.
ürk-, ürkmek, korkarak bir yana atılmak; koy ürktü: koyunlar ürktüler; el Kıtaydı karay ürktü: halk korkarak Çine doğru kaçtı; Tekeske ürkkön el; Tekese kaçan halk; el ürkkön cılı = ürkün cılı (bk. ürkün).
ürkör, ülker (yıldız topu).
Dostları ilə paylaş: |
|
|