üst, (daha çok bitişik zamir ile kullanılır); üst; üstödünğ üstündö: masa üstünde; üstöldünğ üstünö koy (masanın üstüne koy! üstünğön arız berem: ben senden sikâyet edeceğim; anın üstünö: onun üzerine, ona ilâveten ondan başka; üst astına tüşüp calınat: aşırı derecede ve yaltaklanarak yalvarıyor; astın üstünö katın al-: bir karısı varken daha bir karı almak; künü üstünö ber- tar-: bir kızı karısı olan adamla evlendirmek; üst-üstüne: tekrar tekrar; papirostu üst-üstüne tarttı: sigara üstüne sigara içti; kündür tündür iştöönünğ üstündö: geceli-gündüzlü çalışıyor; tamaktın üstünön çıktım: tam yemeğe rastgeldim; cumuştun üstünön çıktım: tam iş zamanına rastladım; dal üstünön çığıpsın: tam gerekli nokaya parmak basmışım; okuyanın üstünö basıp keldi: vakanın cereyan ettiği yere yanaştı; üstü baş: üst-baş; üstü başı durus: üst başı düzgün; kardıbız tok, üstübüz bütün: karnımız tok, üst başımız tam; üstübüz dögü cıl: içinde buluduumuz sene; üstübüzdögü door: bizim devir: (bitişik zamirsiz kullanıldığında kelimenin sonrasındaki t düşer); üsköbü, askabı?: yukarıya mı, aşağıya mı?.