üstö-, katmak , ilave etmek (hububatı mayii ve s. yi döküp tamamlamak).
üstök, ilâve, üstelik; kança üstök berdinğ!: ne kadar üstelik verdin verdir:; üstök bayda: aşırı kazanç, fazla kâr.
üstökö, üstökö-bostok(yahut bostoktop) ele içe berdi: boyuna içti, durmadan içti; kat üstökö-bostok kele baştadı: mektuplar biri ardınca biri gelmeye başladı.
üstöl, r. masa.
üstöm, üstün, hâkim olan; üstöm tap: hâkim sınıf; üstöm kel-: üstün gelmek, kuvvetce üstün olmak, muzaffer olmak.
üstömdük, üstünlük, hâkimiyet.
üstömö, ilâve, zam, katım; üst kat.
üstömön, yüz üstü, yüzü koyun; üstümönünön cakızdım: yüzü koyun yatırdım.