zapas, r. ihtiyat.
zapasta-, ihtiyat olarak saklamak; 2. (silâh hakkında) kurmak: mauzurun suurun alıp, zapastap, kayra saldı: mavzerini çekip çıkararak, kurdu ve yeninden yerine koydu.
zapkı, tezlil, hakaret, tazyik; zapkıce- yahut zapkı tart-: tezlil ve hakarete duçar olmak; zapkı körsöt: tahkir etmek, küçümsemek, tazyik eylemek.
zapkoz, kon. = zavhoz.
zar I = zerI.
zar II, f. hıçkırık. acı acı ağlama şiddetli ihtiyaç; tıyınğa zarmın: meteliğe kuşun atıyorum; anı körüügö zarmın: onu görmeye müştehakım: zar zaman bk. zaman.
zarda = zarde.
zardal, f. (folklörda) âmir, başbuğ.
zardaldık, (folklörda) âmirlik, başbuğluk.
zardan- = zarlan.
zardant- = zarlant-.
zardap, f. öd, safra; içime zardap kuraldı: sıkıntı içindeyim pek fazla canım sıkılıyor; tayaktın zardabı: dayak acısı; ormondun zardabı: zorlama, zulüm. tehtid .
Dostları ilə paylaş: |