baraanduu, görülen, fark edilen, büyük.
baraban, r
səhifə 196/1828 tarix 03.01.2022 ölçüsü 6,96 Mb. #48112
baraanduu, görülen, fark edilen , büyük.
baraban, r. davul, trampete; baraban kak- : davul, trampete çalmak.
barabar, f. müsavi, denk; küçü saa barabar : kuvvetçe o, sana denktir.
barabardık =barabarlık.
barabarlık , müzavat, denklik.
baraçı = barakor.
barak I , tüylü, tüyü fazla olan , tüyü uzun oloan; barak it : uzun tüylü köpek ; barak çelek ağaç kova.
barak II, a . (kağıt) yaprağı, varak.
barakat, a. yahut cay barakat : sükûnetle, tam bir rahat ve huzur içinde mülâyimane.
barakattık, cay barakattık : mülâmiyet ; ruhî sükûn ve huzur.
barakça, (kağıt) 1. yaprakçası, varakpare; 2 . name, beyanname.
barakeç, f. = barakor.
barakeçtik = barakorluk.
barakelde! barak eldi! ; a. 1. bravo!; ne maharet!; maşallah!; barekallah!; 2. işte al sana.
barakor, f. rüşvet yiyen , rüşvetçi.
barakorluk, rüşvetcilik.
barako kon. = paroxod.
barakta, yaprak şeklinde komak; kitabın yapraklarını çevirmek , karıştırmak.
baral, olgunluk; bülûğ, erkeklik yaşına erme; baralga kel- : tam kuvvetinde , kıvamında bulunmak; baralına kelbey öldü : vaktinden evvel öldü , gözü arkada kaldı.
barala-, paralamak; parça parça etmek.
Dostları ilə paylaş: