barıktuuluk, değerlilik : otorite sahibi olmaklık.
barıla, ( yalnız geçen zaman girondifinde): toptan, yığın halinde iş görmek ; tamaktı barılap içeli; yemeği hep birlikte yiyelim!; yemeğe hep birlikte başlayalım.
barılda-, 1. halinden memnun bir tavırla homurdanmak; 2.yüksek keskin sesle konuşmak; kendine güvenen bir tavırla konuşmak.
barımta, tar. haksızlık edenin veya onun hısım, akrabalarının hayvanlarını sürüp götürmek maksadıyla yapılan hücumdur, ki iddia edilen hakkı elde etme şekillerinden biriydi.
barımtacı, tar. elin hayvanlarını aşırmak maksadıyla hücum eden kimse (bk. barımta)