ak IV, a. reddedilmiş (kovulmuş); uulun ak kıldı: oğlunu reddetti (lanetledi); emçegim sütün ak kılam folk. : (nankör çocuğum sana) mememin sütü haram olsun! ; ak moko bk. moko.
ak V, ak etkende tak etet bk. tak IV.
ak- VI, akmak, akıp geçmek.
akademik, akademi azası.
akademiya, r. akademi.
akak, 1. kehrübar; 2. kırmızı akikten halka (ziynet) ; akak taş renkli, kıymetli taşlar.
akakta-, 1. dilini çıkararak sık sık solumak (köpek hakkında) ; tilin sunup akaktap: dilini çıkararak ve sık sık soluyarak; 2. takatten düşmek, bitkin bir halde bulunmak; akaktap cıgıldı: kuvvetten düşerek yıkıldı.
akaktoo, işs. akakta-dan.
akalakçın, Çinde Kırgızlar arasındaki bir memur (Çini Türkistan’da oturan müslümanlar arasındaki şanğıya gibi) .