batıl II , a. dn. boş , vahi , yalancı (muatat olduğu üzere , ahretten ayırmak için , “bu”dünyanın sıfatı olarak yahut gayri İslami dinler hususunda kullanılır.)
batım , 1. geçinme (bakalariyle birlikte iyi yaşama) ; tük kişige batımı cok : kimse ile geçinemiyor ; 2. cesaret.
batın- , cesaret etmek ; cüret etmek ; batına albadım : cesaret edemedim , cesaretim yetmedi.
batınooz , r. “podnos” : tepsi , sini.
batır I , batır-butur : sürekli çatırtı.
batır- II , batırmak (sıvık bir şeye) ; sokmak , batırmak (sert bir nesneye)
batırınğkıra- , hafifçe batırmak ; bir parça ezmek , sokmak.
batıruu , (birisini bir nesneyi) batırma.
batış I , 1. batırma ; 2. gurup ; kün batış (yahut düzce batış) : garp , batı.
batış II , müş. bat-III ten.
batıştır - , et. batış-II den ; sıylıgışup aranğarga batıştırgıla : sıkışarak , (onu) kendi aranıza sığdırınız , sıkışınız da (ona) yer veriniz.
Dostları ilə paylaş: |