akça II, beyazımtırak, oldukça beyaz, oymoktoy oozum, akça cüzüm folk. : küçücük ağzım, akça yüzüm.
akçalata = akçalay.
akçalay, para ile, nakden; akçalay berdim: para verdim, nakden verdim; akçalay mayana: para olarak verilen iş ücreti.
akçaluu, paralı, zengin; akçaluubusunğ? : paran var mı, üzerinde para bulunuyor mu?
akçasız, parsız, parası olmayan.
akçasızdık, parasızlık.
akçı, kendisinin veya başkasının suçunu inkar eden adam.
akçılan-, yalandan kendisini haklı çıkarmaya çalışmak, suçunu inkar etmek; akçılanıp kün murun keliptir: vakti zamanında geldi ve kendisinin haklı olduğunu temin etmeye başladı; akçılanıp ıylap iydi: kendisinin haklı olduğunu ispat etmek için ağladı bile.