belçe , belçesinen battı : beline kadar battı ; belçemden aldırıp suu keçtim : belime kadar derin olan suyu geçtim ; çokoyun belçesinen basıp cüröt : çicmelerinin burunlarını dimdik tutarak geziyo (ökçeler öne uzamış , burunları yukarı kalkmış)
belçir I at.derisinden dikilen hususi bir çeşit çizme.
belçir II kon. = feldşer.
belçirdik , kon. “feldşer” lik (sıhhiye memurluğu) mesleği , vazifesi.
beldemçi , 1. belden başlıyarak yırtmaçlı olan kadın fistanı ; “plaxta” (Ukranya’da bir çeşit fistan , m.) ; 2. bir nevi savaş giyimi.
beldik , 1. yaşlı kadınların taşıdığı bir nevi fistan; 2. koçun , koyunlara aşmasına engel olan sargı ; 3. kuşak.
beldüü , kuvettli ; bir üydün beldüü azamatı : bütün bir evin dayangacı olan babayiğit.