bezent- , tezyin etmek , süslemek ; tezyin ettirmek.
bezentüü , işs. bezent-ten.
bezenüü , süslemek , bezenmek.
bezer , f. yahut azar-bezer ; rahatı kaçan ; güç duruma konulan ; ıylap bezer kıldı : ağlamasıyle bıktırdı.
bezermen , azarman sözünün tekidir ; azarman – bezermen.
bezgek , malarya , sıtma.
bezilde- , şiddetli rahatsızlık , telaş göstermek , rahatsızlanarak kıvranmak ; buuday kuurganday bezildeyt : başına marsık vurmuş gibi kıvranıyor (harfiyen : kavrulan buğday gibi)