bölümçö, tali şube.
bölün-, taksim edilmek, bölünür olmak, ayrılmak.
bölünbös, bölünmez; bölünbös fondu : bölünmez ihtiyat akçesi.
bölündü, 1. ayrı parça, kısım; 2. mat. harici kısmet, hisse.
bölünt-, et. bölün-den: taydın etin bölüntüp, taramışın körüntüp folk. (kamçı darbeleriyle) tayin bedenini yararak ve veterini meydana çıkararak.
bölüntüü, işs. bölünt-ten.
bölünüş, bölünme, ayrılma.
bölünüü, bölünme, parçalanma, şikak.
bölünüüçü, 1. bölünen; 2. mat. maksum (taksim edilen sayı) ; ortok bölünüüçü: müşterek muzaaf sayı; enğ kiçine ortok bölnüüçü san : en küçük müşterek muzaaf sayı.
bölüş I, taksim.
bölüş- II, aralarında paylaşmak, hep beraber bölmek.
bölüştür-, taksim eylemek, ülüştürmek.
bölüşüü, işs. bölüş II den.
bölüü, bölme (taksim etme) , üleştirme; toluk bölüü mat. tam taksim; kalındıluu bölüü mat. bakiyeli taksim; mazmununa karap bölüü mat. : muhtevasına göre taksim; bölümdörgö bölüü mat. : kısımlara ayırma.
bölüüçü, mat. bölücü (kasım) ; tak bölüüçü: tam kasım; ortok bölüüçü; müşterek bölücü; enğ çonğ ortok bölüüçü: en büyük müşterek bölücü.
bömöştük, r. kon. <
> muavin.
böö, böödöy kuur- : israf etmek; bitap düşürmek; rahat bırakmamak.
Dostları ilə paylaş: |