|
|
səhifə | 288/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| bulçuyuu, işs. bulçuy- dan.
buldan-, 1. para pul edinmek, paralanmak; 2. mec. kurulmak, övünmek.
buldur- I, 1. müphem, açık olmıyan, muayyen olmıyan; buldur kabar: kafi derecede doğru (mevsuk) olmıyan haber, rastgele bir haber; buldur körün- : belirsiz görünmek; 2. pelteklik, peltek; buldur- buldur til: çetrefil dil; 3. baldır sözünün tekidir.
buldur- II, et. bul- III ten; etegimdi itke buldurdum: köpek eteğimi yırttı.
buldura-, açık, muayyen olmamak (ses hakkında) ; buldurap süylö- : (dinliyene anlaşılmıyan) bir dille konuşmak.
buldursun, bahadırın kırbacı, kamçı; asıy ögüz terisinen örüm kılgan buldursun folk. : bütün üç yaşında olan öküzün derisinden örülen kırbaç.
bulduruk, step çili (kuş).
bulga-, 1. sallamak (diyelim, çağırırken el sallamak); depretmek; baş bulga : baş sallamak; 2. döndürmek; 3. kirletmek, bulaştırmak, pisletmek; ötügü caman tördü bulgayt, oozu caman eldi bulgayt ats. : çizmesi fena olan tör’ü (bk. tör I) pisletir; ağzı kötü olan (bütün) eli pisletir.
bulgaarı, telâtin (sahtiyan) ; sepilenmiş deri; bulgaarı zootu : deri işleme yeri.
Dostları ilə paylaş: |
|
|