bulkuy-, kocaman ve şişman olmak (insan hakkında) ; bastırıp ketti bulkuyup folk. : koskoca nesne gitti; orta caşka kelgen bulguykan kişi : orta yaşlı şişman kimse.
bulkuyt-, et. bulkuy-dan.
buloo, 1. buğu, buhar; 2. sahte tabibin tedavi usullerinden biri ( buğu ile emlemek).
buloolon-, buğu çıkarmak; cabuudan kök buu çııgıp, buloolonup cattı : çuldan koyu mavi buğu çıkıyordu.