buloolont-, et. buloolon-dan; aldıbızga buloolontup et koydu : önümüze dumanı üstünde olan eti koydu.
bult, bult ber- : fırlamak; ürkerek, bir yana atılmak, sıvışmak.
bultakta-, yan çizmek, bir bu yana bir o yana atılmak.
bultaktat-, et. bultakta-dan; kuyruğun bultaktatıp : kuyruğunu sallayıp; bultaktatıp, karmatpayt : kendini yakalatmıyor.
bultalakta-, sıvışmak; özünün aybı cönündö eç kanday söz aytpay bultalaktadı : yan çizdi ve kendinin suçuna dair hiçbir şey söylemedi.
bultay-, dışarıya doğru çıkık durmak, şişmek; tili bultaydı : dili dışarı çıktı.
bultayt-, et. bultay-dan; til bultayt-: dilini çıkarmak.
bultuguy = bultuk
bultuk, dolgun yüzlü, kalın yanaklı.
bultulda-, 1. = boltulda-, bulçunğdarı bultuldadı : adaleleri oynadı; 2. hırslanmak, hiddetlenmek.
bultuldat-, et. bultulda-dan.
Dostları ilə paylaş: |