cal III, cal- cal 1. bir melodinin adıdır; 2. olgun kız; dilber; 3. maa cal- cal karayt: o kadın bana aşık gözile bakıyor.
cala I. iftira. zem (yerme) : cala cap bk. cap- IV.
cala II. cala ayak = calayak; oozun cala ayaktay kılp : ağzını geniş açarak.
cala III. yalamak: it bok calagıça avm. : dakikasında, çarçabuk; may karmagan barmagın calayt ats. : yağ tutan parmağını yalar( bal tutan parmağını yalar) .
calaagan= calaak.
calaak, yalağan, yalamayı adet edinen.
calaçıl, iftiracı, iftiraya, zemme yatgın olan.
calak, 1. tuzlak yerde koyunların yalamasından hasıl olan küçük oyuk; taş calak (uyum tuudu ve s. oyununda) kaybediş, yutulma (oynayanın hesablarında yanılarak boş oyuklar alması yüzünden) ; kaybedilerek boş el kalmak; 2. dudaktaki carha.