|
|
səhifə | 38/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| alakandaş, müş. alakanda-dan.
alakandat-, et. alakanda-dan.
alakandoo, işs. alakanda-dan.
alakayım= çalakayım.
alakayır, kar kasırgası, kar çevrintisi.
alakçı, 1. aldatıcı; 2. mec. bu dünya (öteki dünyadan ayırmak üzere) .
alakçıla-, 1. bir işi başkalarından gizlice yapmak; alakçılap şüylöş- : başkaları duymasın diye kuytu bir mahalde konuşmak; 2. birisini üstün tutarak, müsavatsızlıkla muamele etmek.
alaket, a. mahvolma, halak olma; can alaketke tüşüp iştedi: bütün kuvvetini sarfederek çalıştı.
alakolduk = ala kolduk (bk. ala 1) .
alaksı-, 1. rahatsızlanmak, fikren pek fazla meşgul olmak; alaksıp kaldım: dikkat etmedim, dikkatim başka tarafa çevrilmişti; 2.bakınmak.
alaksıt-, birisinin dikkatini başka tarafa çevirmek, oyalamak.
alaksıtuu, işs. alaksıt-tan.
alakta-, bakınmak, korkarak etrafa bakınmak, gözlerini geniş açmak.
Dostları ilə paylaş: |
|
|