catak, 1. yatacak yer, yatak, geceleyecek mahal; 2. in; yabanî hayvanların yuvası; ayuunun catagı: ayının ini; bödönönün catagın körda, etine taarınba ats.: bildircının yuvasını gör de eti az diye kızma!; kar it catak bolup kalıptır: kar erimiş, yalnız onun ötede beride bazı yığınları kalmış; 3. daimî mesken (kışın ve yazın aynı yerde kalan mesken); catakka kal_: yazın ya dakışlağa göçmeksizin yazlıkta kalmak; 4. caakkana.
catakana = catakkana.
catakçı, tar. yatak (yani hayvanları bulunmadığından, yazı dahi kışlakta geçirmeye mecbur olan fakir kimse); catakçını ter kıssa, cügün cöö taşıyt ats.: catağı (yazın) ter sıkıştırırsa eşyasını (yaylağa) -yaya taşır.