alaküülön-, bk. küülön.
alal= adal.
alala-, alacalanmak, beneklerle örtülmek; alalap –kulala- : müsavatsızlıkla muamele etmek (berikini daha iyi, ötekini daha fena saymak, birinisevmek, ötekini hor görmek) .
alalda= adalda.
alaldoo, işs. alalda-dan.
alalık,1. alacalık, müsavatsızlık; ataga balanın alalığı cok ats. : baba için bütün çocuklar müsavidir; 2. nifak (bozgunculuk) ihtilaf, darmadağınıklık.
alaluu, alacalı, tamamıyla alacalardan müteşekkil olan; alaluu cılkı 1) içinde benekli atlar bulunan at sürüsü, 2) şüpheli at sürüsüdür, ki içinde çalınmış atlar bulunduğu tahmin edilebilir.
alam I, acele, iveklik; alam saat: dakikasında, göz kırpmaya yetişmeksizin; aş içken- alam saat ats. : yemek yemek ehemmiyetsiz iştir (bunu çpk çabuk yapmak mümkündür); alam ur- 1) acale etmek, bir işi acele yapmak; 2) atılmak, ileri yürümek.
alam II, a. incitme, kızdırma; alam kıl- :
incinmeyi mucibolmak, kızmaya sebebiyet vermek.
alaman, 1. intizamsız saldırış, akın; alaman koy- (dağınık bir halde, teşkilatsız bir tarzda) hücuma geçmek; 2. kalabalık (halk yığını); calpı alaman: yığın halinde; 3. baş alaman (yahut düpedüz alaman) : inhilal, intizamsızlık, kargaşalık (chaos), anarşi; baş alaman bol- : şaşalamak
alamançılık = alamandık; baş alamançılık: içinden çıkılamayacak bir durum, anarşi.
Dostları ilə paylaş: |