A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3


cersi-, vatanini özlemek, vatanini düsünmek. cersin-



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə423/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   419   420   421   422   423   424   425   426   ...   1828
cersi-, vatanini özlemek, vatanini düsünmek.

cersin-, yeri elverişli saymak ve oraya yerleşmek.

cersiz, topraksız

cersizdik, topraksızlık

cerüşö.=cer üşö (bk. üşö)

cerüşöö, işs. cerüşö-den.

cese-, ortaya çıkmak, hareket etgmek (keşifçiler hakkında); cesekçi cesep kaldı: keşifçiler harakete geçtiler.

cesk, şehir kapısı; kordon; keşif (başlıca, at hırsızlarını gözetleme yahut yakalamak için); cesek at kazdık; kordon kurduk, eşifçiler koyduk; cesek attandı: keşifçiler harekete geçtiler.

cesekçi, keşifçi; kordoncu.

ceset = casat ı

cesir, a. dul kadın (karş. tul ve tul- duu); olco cesir tar. : harp esiri; cesir akı: dul kadın hissesi.

ceş ı, tenavül etme, alıp yeme içme; içiş ceş kerek: yemeli içmeli.

ceş- ıı, müş. ce- ııı ten; deşpe, deşkenden kiyin bok çeşpe ats.: bir işe girişme, girişince de sızlanma! (harfiyen: sözleşme, sözleşince de bok yeme!)

ceşil-, karşılıklıca bilinmeye maruz kalmak (birbirine sürtme yüzünden, diyelim, iki değnek hakkında)

cet-, varmak; ermek; erişmek; ulaşmak; şaarga cettik: şehre vardık; muratka cet-: murada ermek, maksada vasıl olmak; kuup cet-: peşinden yetişmek; cetip ozup ket-: yetişmek ve geçmek; akıl cet- peyt: akıl almıyor, akıl ermiyor; caşka cet- bk. caş 2.; boygo cet-: bk. boy 1; boyum cetpeyt: boyum yetmiyor ( bu iş için benim boyum kısadır); közü cetti 1) göz gezdirdi; 2) kanaat hasıl etti, yakinen bildi; köz cetpeyt: gözükmüyor, göz alamıyor; kekçe cete: akşama kadar, ta akşama kadar; cete okugan: çok okumuş, alim;acalı cetdi: eceli yetmiş; aramdıgınğ öz başınğa cetet: hainliğin kendi başını yedi.

cete, ecdad, dedeler; menşe, kök; cetesi caman: kötü temayüllü; cetenğ caman, kişi bolboysunğ: temayüllerin fenadır, sen adam olmazsın.

cetek, 1. yedeğe alınmış; cetekke cürböyt: yedekte yürümüyor; 2. rehberlik, sevk, idare.

ceteçi, rehber, şef, rehberlik eden; cetekçi kızmatçılar: rehner işçiler; cetekçi organdar: rehber kurumlar.

cetekçilik, yönetim (sevk, idare); güdüm; şeflik; cetekciliği astında: rehberliği altında.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   419   420   421   422   423   424   425   426   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin