A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə458/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   454   455   456   457   458   459   460   461   ...   1828
cogorton , yukardan.

cogoru , yuakrı , yukarıya; cogoru çık : yukarı çık! (başköşeye otur­maya davet); caman cokton cogo­ru ats. : kötü , yoktan yeğdir.

cogorula- , 1. yükselmek; 2. yukarı , çıkmak.

cogorulat- , yükseltmek , kaldırmak; baa cogorulat- : fiatı yükseltmek , çıkarmak.

cogorulatuu , yükseltme , kaldırma; emgek öndürümdüülügün cogoru­latuu : emeğin verimini yükseltme.

cogoruloo , işs. cogorula-dan.

cogot- , kaybetmek; yitirmek; aşır­mak (ihtilas).

cogotkuç , aşıran (ihtilâsçı).

cogotur- , et. cogot-tan.

cogotol- , kaybedilmek , yitirilmek ,. yok edilmek.

cogotuluş , kaybetme , yok etme; co-gotuluşu kerek : imha edilmeli.

cogotun , imha etme; tasfiye etme; kaldırma (ilga etme).

cok , 1. yok; bulunmuyor; kayıp; ha­zır bulunmuyor; mende cok : ben­de yoktur; balası cok : çocuğu yok; coktun cogu : katiyen yok; saga emne cok? : nen yok , nen eksik?; cokko işenbe; : boşuna güvenme!; kelgen cok : o gelmedi; körgön cokmun : gördüğüm yoktur; algan cok : almadı; cokko çıgar- : yok derecesine indirmek; cok cerden : yok yerden , hiç yoktan; cok söz : yok , boş söz , yalan; koy cok sözdü! : bırak şu boş sözü!; coktu süy-löyt : manasız söz söylüyor; közü cokto bk. köz; cok kıluu ; yok et­me , kaldırma; etke cokmun : etle başım hoş değil; eti çok yiyemiyo­rum; suukka cok ekenğsinğ : so­ğuğa dayanamıyormuşsun; cılında bir kelse — kelet , bolboso — cok; senede bir defa geliyor , yoksa o da yok; sözgö cok : çok söylemez; bargım cok : gitmek istemiyorum; cok bol- : batmak , kaybolmak , or­tadan kalkmak; şok bolsonğ — cok bolorsunğ ats. : muzip olursan — mahvolursun; cok er : eşi bulun-mıyan yiğit; cokunğ! : yok , yok!; emne? — cogunğuz , cok , cön ele : ne? — bir şey yok , merak etmeyin , i boşuna 2. kayıp , yitik; coktu izdep cürömün folk. : kayıp , yitik arıyo­rum; 3. ihtiyaç; argımak moynun ok keset , azamet moynun cok ke-set ats. : argımağın (cins atın) boynunu dingil (?) kesiyor , yiğitin boynunu ise , ihtiyaç kesiyor; 4. fu-kara , züğürt; barlar coktu , coktor bardı körgüsü cok : zenginler faki­ri , fakirler de zengini görmek iste­mezler; kolunda cok : elinde yok , fakir , züğürt , muhtaç; 5. yahut ve­ya; ör. bk. kolduu münasebetiyle.

cokçoku , ince uzun (kimse). Cakçu , kayıp , yitik ariyan. Cakçuluk , fakirlik ve onun doğurdu­ğu neticeler ve haller; ihtiyaç. Coksuz , yahut kolunda coksuz : fıka-ra , züğürt; kolunda coksuzraak : oldukça fakir. Cokşo- , çiğnemek , gevelemek; kapıp yutmak.

cokto- , 1. yoklamak; malûmat araş­tırmak; tetkik etmek; koydu cok­to : koyunları yokla! (hepsi var mıdır); 2. sağu sağmak : ölü için ağlamak.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   454   455   456   457   458   459   460   461   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin