çabar, l. sai (tatar); salıkçı (haberci); 2. kavas; kurye.
çabarmar, 1.seyis, atlı; Z. kurye.
çabdar, al(at)
çabeles. l. zayıf, denmansız; 2. ahmak.
çabendes» f. at üzerinde oğlakla yapılan yarışta oğlak çekmekte mahir olan; cesur, atılgan atlı; çabendester çogulsa; ulaktın çeri cazıllat folk. cesur atlılar toplandığında (onlar çekişirken) oğlağa ferahlık geliyor.
çabal, zayıf, dermansız; bergenin aigan— camandın işi; içkenin kuş kan— çabaldın İşi ats : verdiğini geri almak- kötü adamın işdir; İçtiğini kusmak— zayıfın işidir.
çabaldık, zayıflık, dermansızlık.
çabalekey, l. = çabiyekey; 2. =ene çikit (bk. çikit).
çabık= çabındı.
çabıl-, l. dibinden kesilmek; tamırına balta çabıldı: kökünden yok edildi; çaçılıp - çabılıp bk. çaçıl-;2. çapula ve yağmaya çarpmak; 3. dörtnala koşmak (binek hayvanı hakkında); at çabıldı : at yarışı, koşu yapıldı.