çoçonğdot-, et. çoçonğdo-dan
çoçoy-, çıkı duran şekilde bulunmak; topusu töönün örköçündöy bolup çoçoyup turat : tepesindeki takası devenin hörgöcü gibi duruyor; çoçoyup otur : çömelmek (insan hakkında) ; kıç ile oturmak (diyelim, köpek hakkında)
çoçoyt-, çıkık duran bir şeyin şeklini vermek; üymöktün töbösün çoçoytup çıgar- : ot yığınının tepesini sivrilterek çıkarmak.
çoçu-, 1. ürkmek; korkmak; 2. şişmek (şiş hakkında); bez çoçudu : bez kabardı, şiş belirdi.
çoçula-, kuşkulanmak.
çoçun-, (manaca) = çoçu ı; çoçunbay cortup, tün katkın folk. : korkmadan geceleri dahi yürü.
çoçunçaak, ürkek, korkak.
çoçunğkura-, kuşkulanmak.
çoçut-, korkutmak.
çoçutuu, korkutma.
çoçuu, korku; ürkeklik; bez çoçuu şişme; bezin kabarması.
çoduray- = çuduray-
çogol = çogool.
çogoyno çogono, deve dikeni (bitki).
çogul-, toplanmak, yığılmak.
çogult-, toplanmak, yığmak; altı sözdün baş ayagın çogulta albayt : iki kelimeyi bir araya bağlamasını bilmiyor (harfiyen : altı sözün başını ve sonunu bir araya toplayamıyor).
çogultul-, toplanmak, yığılmak.
çogultuş-, müş. çogult-tan.
çoguluş-, yığılma, toplanma.
çoguu, beraber, toptan; çoguu barabız : hepimiz beraber gideceğiz.
Dostları ilə paylaş: |