dambal yahut dambal – ıştan: don; dambalçan: yalnız don giymiş halde (pantolonsuz).
dambaş bk. eer.
dambılda: daamoldo.
dambur: dambur taş es. ot ve süt bolluğuna ermek maksadile, baharda ilk gök gürlemesi sırasındaki kadın yakarışı (kadınlar ellerinde gerdel olduğu halde keçe evin etrafnda dolaşıyorlar ve: cer ayrılıp, kök çık! celin ayrılıp, süt çık! diye bağırıyorlardı, ki : yer ayrıl ot çık; meme ayrıl süt çık! demektir).
dampanğda-,hareket etmek (biçimsiz yahut gayet bol elbise giymiş adam hakkında); atka mindi dampanğdap folk. : bütün ağırlığı ile ata bindi.
dan, f. 1. habbe; hububat; dan al: dolgun bir hale gelmek (hububat hakkında); dan aldır - : hububatı dolgunlaştırmaya bırakmak; dan kuuray bk. kuuray: dan cebes: şakak; sanı menen birge danı bolsun ats. : yalnız kemmiyet değil keyfiyet de olsun; 2. ekin; ekemek.