dandaysı-, övünür gibi olmak; caka satar gibi olmak.
dandır, f. tandır: pideler, börekler pişirmeye mahsus fırın; dandırday kızar: pek fazla kızarmak.
danduu, 1. tane ihtiva eden; hububat veren bitkilerle, hububatla mücehhaz olan; danduu eginder: hububat ekinleri, tarlaları; 2. iri dolgun (tane hakkında); danduu buuday: tanesi dolgun olan buğday.
danek, f. çekirdek; örüktünğ danegi: eriğin çekirdeği.
daneker, f. 1. bir çeşit tutkal; 2. mec. barıştırıcı; eki kişi künökör bolso bir kişi danekler ats. : iki kişi kabahatlı olursa (kavga ederlerse) bir kişi barıştırıcı olur.