dayek, koşularda kazanan ata verilen mükafat; öndül.
dayekçi, öndüllere bakan memur; koşularda jüri.
dayım= dayıma; dayım dayar: daima hazır.
dayıma, a. daima; her zaman; ebediyen.
dayın, a. muayyen; tavazzuh etmiş; tayin edilmiş; dayını cok: belirsiz; meçhul; hakkında hiçbir mevşuk haber bulunmayan; bizge dayın: bize belli; bizce bu hususta şüphe yoktur; dayını uğuldu: onun hakkında haber duyuldu; onun hakkında malumat edindi; dayının taptırbay ketti: onun hakkında hiçbir haber yoktur; nam nişan bırakmadan kayboldu, gitti.