A I, taacüp haykırması; taaccüp veya memnuniyetsizlik edasiyle sual; 3



Yüklə 6,96 Mb.
səhifə677/1828
tarix03.01.2022
ölçüsü6,96 Mb.
#48112
1   ...   673   674   675   676   677   678   679   680   ...   1828
dubay, bk. duba.

dublikat, r.suret; ikinci nüsha, düplikata.

dubulda-= dulda.

dubur, dabır sözünün tekidir.

ducna, r. kon. düzine; cartı ducna piyba: yarım düzine bira.

ducurke= tucurke.

duçar= duuçar.

duduk; dilsiz; dülöy-duduk bk. dülöy.

duğa= duba.

duğduy- (iriyarı adam hakkında) somurtmak, surat asmak; duğduyup unçukpay olturdu: o (iriyarı adam) suratını asarak konuşmadan oturdu.

duh, r. ruh; duh kötör-: maneviyatını yükseltmek, neşelendirmek.

duhoboy, r. duhovoy orkestr: üflemek suretiyle çalınan aletlerden teşekkül eden orkestra.

duka, deke sözünün tekidir.

dukaba, f. kadife.

dulay, 1. keçeden yahut koyun derisinden yapılmış olan kış ayakkabısı; 2. alıcı kuşun ayaklarında kösteklerin yaptığı şiş.

duldak, daldak sözünün tekidir.

duluguy, geniş yüzlü (suratlı) ve muzlim çehreli ablak ve suratsız.

duluy-, 1. (başlıca, geniş suratlı kimse hakkında) somurtmak; surat asmak; unçuk pay ğana duyulup oltura berüçü: o, adeti olduğu üzere, somurtarak oturuyor ve susuyordu; 2. direnmek, inat etmek.

dum: em-dum: her nevi tedavi usulleri ve muhtelif emler, ilaçlar.

duma, r. tar. meclis; memelekettik duma: devlet duması (eski Rus parlementosu).

dumana= dubana; dumananın asasınday silkilde: divanenin asası gibi silkinmek; keçi kuyruğu gibi titremek.

dumba, r. 1. tabure: arkası ve dayangaçları bulunmayan yüksek iskemle; 2. araziyi ayıran sınarlara dikilen alâmet.


Yüklə 6,96 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   673   674   675   676   677   678   679   680   ...   1828




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin