|
|
səhifə | 709/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| elpektik, 1. hamaratlık; 2. hizmete amade olmaklık; mülâyimlik.
elpenğde-, hizmet etmek maksadı ile telâş etmek.
elpeşte-= alpeşte-.
eltey-: elteyip kara: tahassürle bakmak (uzaklaşanın arkasından).
eltelenğde-= eltenğde-.
eltenğde-, başını döndürerek, korka korka bakınmak; elep-celep bolup eltenğdedi: korka-korka başını döndürdü.
eltenğdet-, et. eltenğde-den.
elüü, elli.
em I, 1. es. üfürükçü ileçları; 2. (hastalığa karşı) aşı.
em II= emi.
em- III, emmek (emziği, memeyi); kısır emdi bk. kısır.
emçek, meme (kadın memesi); emçek bala: meme emen çocuk. emçekten çığarmak (çocuğu) memeden ayırmak; emçekten çıkan bala: memeden ayrılmış çocuk;bala ıylabay emçek kana! ats.: ağlamayan çocuğa mama vermezler: (harf. : çocuk ağlamazsa meme nerede?); beemçek’ (bee + emçek) 1) kökü dereni yabani bir bitki; 2) yabani ağaç çileği.
Dostları ilə paylaş: |
|
|