emki, yahut emiki, 1. şimdiki; 2. ilerdeki; sonradan gelen ayağa em ki sanda: sonu gelecek nüshada.
emne, bk. emine.
emnelikten = eminelikten..
emotsiya, r. heyecan; emotion.
emprizm, r. empirisme (bir felsefi sistem).
emşey-, dişsiz görünüşte bulunmak (dişler döküklükten sonra altçene öne doğru çıkık durduğundan); emşeyden kempir: dişsiz kocakarı; pepeleyen kocakarı,
emşiy - = emşey-,
emşing ağlamasa sızlanma;
emşinğ – enşing et – ağlamsamak sız1anmak,
emşinğde-, ağlamsamak; sızlanmak; şimdi ağlayacak gibi durmak (başlıca, kocakarılar hakkında).
emtikan, a. es. imtihan.
en ı, genişlik: en; eni bir metr: eni bir metredir; oozunun eni menen koyo berip tildedi : gözünü yumdu; ağzını açtı adamakıllı sövüp - saydı; eni - ceni cok : ölçüsüz ; ölçülmez; kocaman.