|
|
səhifə | 719/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| enğçegey = ençeger.
enğçer = enğçeger; boyu alaça, bel ençer (rad., v) kısa. boylu ve kamburu çıkık.
enğdir-, et. enğ - ııı’ ten ; tıyın enğdir -: bir yarış tertip etmektir, ki bu yarışta atlı eğilerek elile yerde yatan parayı alacaktır.
enğdirüü - , iss. enğdir - den.
enğge: enğge - denğge: çabucak; enğğe - denğge celet deyt, ombu - dombu celet deyit (rad., v): kah ağır, kah hızlı rahvan gidiyor.
enğgeçey, (kars. enğçegey) yılankavi; iğri; enğgeçey boyluu kenğ arık (rad., v): yıankavi, geniş kanal.
enğgezer: enğgezerdey: kocaman; büyük.
enğgi: enğgi - denğgi (rad. v) = eğge - denğge (bk. enğge).
enğgire, - acı - acı ağlamak: bağırmak; hıçkırmak,
enğgiret—, et. enğgire den.
enğil -, eğilmek; enğilip eşik açtı folk.: eğilerek kapı açtı; enğilip kara aşağı bakmak; eğilerek bakmak.
enğilçek, yosun cinsiden bir nebattır (lichecıes), ki taşlar üzerinde biter ve boya imaline yarar.
Dostları ilə paylaş: |
|
|