apazıtsiya = oppozitsiya.
apçil, kömür maşası.
apende, rum. saf, aptalımsı.
apendi = apende.
apı, a. lûtuf, merhamet, afiv.
apıkele- , 1. (büyük hemşireye) “ablacık” demek; 2. okşanmak ister gibi hareketlerde bulunmak (insanlar hakkında).
apıl, apıl- tapıl: acelelikle, telâşla.
apıldaş- , acele etmek, telâş etmek,
apıldat- , acele ve hırsla yemek, apıldatıp aşadı: acele tıkanarak yedi.
apınğ, apınğ- upunğ kılıp ketti: (sahte tabip) şöyle böyle tedavi etti.
apıranğda- , övünmek, farfaralık etmek.
apırık, mübalâğa, farfaralık.
apırt- , mübalâğa etmek, yalan söylemek; apırtıp ayttı yahut apırtıp süylödü: mübalâğa etti, olmadık şeyler söyledi.
apıt, teessüf, pişmanlık; apıtta kalba: sakın pişman oolmıyasın; apıtka ket- : beyhude yere mahvolmak, hebaya gitmek.
apirativtüü = operativdüü.
apiril, kon = aprel.
apişe, kon. = afişa.
apiy, vay, vah vah, ne oluyoruz!
apiyim, afyon.
apiyimçi, afyon tiryakisi.
apkaarı- , şaşırmak, apışıp kalmak; apkaarıp söz aytalbay kaldı: şaşırdı ve tek bir kelime söylüyemedi.
apkıt, ayakkabının huşağacı kabuğundan yapılan ökçe kısmı.
Dostları ilə paylaş: |