ile, a. hile; çeviklik; ustalık; atiklik; kurnazlık; çaresazlık; bara kelde ilenğe! : maşallah ustalığına!.
ilebbay= ılabbay.
ileele-, çok yavaş, gevşek ve tenbelce yürümek.
ileelet-, et. ileele-‘den.
ileendi, sünepe; pis.
ileendilik pislik; intizamsızlık.
ileeş-, takılmak, çam sakızı gibi yapışmak; ilişmek, peşini bırakmamak; etek- ceğinğe ile eşip, köp köndör östüm: senin eteğine yenine takılarak, uzun zaman büyüdüm; Açbuudan mağa karmatpayt, üç kündön beri ileeştim folk. Açuudan (at) kendisini yakalatmıyor, üç günden beri peşinden dolaştım: ileeşkeni bar: aklını oynatmış, köz ileekençe: iki göz rarsında, bir anda.