|
|
səhifə | 793/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| ilint-, et. ilin-‘den; meni ilintpey alar: beni engelsiz kabul eder; közgö ilint: görmek; farkına varmak; dikkat etmek; dikkata değer saymak.
ilinüü, 1. işs. ilin-‘den; 2. asılmış çengele, askıya) ; süröttör ilinüü: resimler asılmış; keregege ilinüü cüğön: kerege’ye (bk.) asılmış oyan.
ilira= lira.
ilki-, ağır, gevşek, tenbelce hareket etmek, yürümek;ilkip aranğ ele basam: güç hal sürünüyorum; zor çok zahmetle gidiyorum; ilkibey: durmadan, çabuk, gecikmeden; ilkip- salkıp: tenbelce; sallana sallana.
ilkit-, et. ilki-‘den; ilkitip ele bastırıp keldim: (at üzerinde) gayet yavaş geldim.
ilme: ilme şibege: örgü çengeli; ilme- çalma: dalavere.
ilmek, çengel, kanca.
ilmekteş-, biri- birine takılmak (iki çengel hakkında).
ilmekteşüü, takılma.
ilmenğde-, çabuk, canlı hareket etmek, yürümek; ilmenğdep uçkan kamğaktar: hızlı uçan kamğaklar (bitki adıdır: M.).
ilminğde-, hareketlerinde, ince, kuru adama benzemek.
ilmiy- ince, narin, kurumuş olmak; kapşıra karmap koyso, sınıp krtcüdöy ilmiygen bilek: bir parça sıkı tutarsan, kırılacak gibi duran bilek.
Dostları ilə paylaş: |
|
|