|
|
səhifə | 797/1828 | tarix | 03.01.2022 | ölçüsü | 6,96 Mb. | | #48112 |
| irde I bk. ir I.
irde- II, irisini seçmek, övürtlemek.
irden-, (hacimce) büyümek.
irdüü= iri I.
irege, irge, eşik yanındaki yer; iregesi kötörüp, köçüp konboğon el: hiçbir zaman göçüp- konmayan, oturduğu yerini değiştirmeyen halk.
iregeleş, I, birisile eişk- eşiğe, kapı komşusu; sınırdaş; iregeleş kon: birisile komşu olarak konmak menzile inmek.
iregeleş-, II (birisile) düşünüp kalmak.
iregeleşüü, işs. iregeleş- II’den.
ireket, a. dn. (namaz
kılarken) beli bükmek suretiyle iğilmek: rükû.
irenğ= ıranğ; irenği caman: benzi fena (marazî) dır; irenğ- baranğ= ürünğ- baranğ (bk. ürünğ).
irenğden-, 1. bir renge girmek; (bir şeye yahut bieisine) benzemek; 2. tazeleşmek (yüz renği hakkında) ; irenğdenip kalpsınğ: yüz renğin tazelenmiş.
irespüblike, kon. = respublika.
iret, 1. saf, sıra, dizi; iretke tizilmiş: sıraya diziliş; irette tur: sırada durmak; 2. nizam; ireti menen: intizamla; manalıca; uygunca; ireti cok söz: manasız, karışık söz; ireti kelbedi: ahval müsait olmadı; muvaffak olunmadı; ireti kelgende: sırası (münasip zamanı) geldikte; bsşkaruu ireti menen: idarî yolla; 3. defa, kere; eki iret: iki defa; eçen iret: kaç defa; birkaç defa; bir neçe iret kemitüü: birkaç defa eksiltme.
iretsiz, intizamsız, karışık bir halde, manasızca.
Dostları ilə paylaş: |
|
|