izat a. hörmet; izzet.
izattu, (eski inşa uslûbunda)
səhifə 811/1828 tarix 03.01.2022 ölçüsü 6,96 Mb. #48112
izat a. hörmet; izzet.
izattu, (eski inşa uslûbunda) : muhterem , izzeli.
izbene, kon . = zveno.
izde-, aramak araştırmak.
izdel-, aranmak; araştırılmak.
izden-, araştırmada bulunmak.
izdenüü entrika; dolap; duşınandardın izdenüü lörü: düşmanların entrikaları, desisleri.
izdeş-, hep beraber aramak.
izdet-, aratmak; camandık izdetpey ele tabılan; kötülük martmadan bulunuyor.
izdetüü, işs. izdet-‘ten.
izdöö, araştırma; arama.
izilde- = izüüldö-.
izikkekten- = isirkekten-.
iznek r. kon. alâmet, işaret, beldek toka.
izüül= izüüldö.
izüüldö-, 1. peşinden takibetmek; izinden yürümek ; 2. es. tetkik etmek.
izüüldöö 1. takip etme; 2.es. tetkik etme; bilim izüüldöö institutu es. ilmî tetkik enstitüsü.
izüüldööçü, 1. takip edici; 2. es. tetkik edici.
J
jandarm, r. jandarma.
juri, r. jüri heyeti.
jurnal, r. mecmua.
jurnalist, r. gazeteci.
K
kaada, â. âdet; itiyat; kaide; merasim, tören; teşrifat ; kaadasınça: mutat olduğu üzere; konok kaadası: misafirperverlik kaideleri.
kaakım, yabanî hindiba.
kaala- , f- k. istemek; kaalağanınğdı al! : istediğini al ; hoşuna gideni al!
kaalaş- , müş. kaala- dan.
kaalğa- , (karş. eşik) obanın iki kanatlı kapısı.
kaalgı- , 1. uyuklamak; yarı uyumuş durumda bulunmak; mec. pineklemek; kaalğıp uktap oturat: oturuyor ve uyukluyor; 2. tenbelce ve gayet ağır hareket etmek ; kaalğıp bastırıp keldi: ağır ve tenbel yürüyüşle yanaştı.
Kaalğıt- , et. kaalğı- ’dan; uyku kaalğıt- : uyuklamayı mucip olmak.
Dostları ilə paylaş: