kaksız= koorsuz; oorusu kaksız ayıktı; hastalığı büsbütün geçti.
kakşa- 1. hıçkırmak; acı acı ağlamak; kan kakşadı: acı acı ağladı; 2. sancı yapmak; şiddetli ağırmakç mustak suuğa salganda, kol kapşap ketet: soğuk suya sokarken el karıncalanıyor; 3.çok konuşmak; durmadan gevezelik etmek; kakşap ırdayt: durmadan ırlıyor (şarkı söylüyor) ; çok şarkı söylüyor.
kakşaal sert, vahşî, ıssız (başlıca, mahal, tabiat hakkında) ; aram kakşaal! : sık sık kadınlar çocukları böyle azarlıyorlar.
kakşan- , hıçkırarak ağlamak.
kakşat- , et. kakşa- dan.
kakşı- , kurumak; kakşığan çöl: kuru çöl! murdum kakşıp turat: burnumun içi kurumuş.