kan II, han: hükümdar; kan kötör tar. :han seçmek; kan takta: han tahtı; kan başı köpüröö bolso, attap öt ats. eğer hanın kafası köprü olursa (sen ona basıp geçme) üzerinden sıçrayıp geç (çünkü o gibi bir köprüye güven olmaz) .
kan- III, tatmin edilmek, kanmak; suusunum kandı: suya kandım; kana karadım: inceden inceye baktım; köz kandı: nazara hoş gelen; kepke kan- : bol bol konuşmak.
kana I, f. (müstakillen kullanılmıyor) ev, hane; işkana: iş evi, imalâthane; çaykana: çayhane; kana karap bk. karap.
kana II, 1. nerede? kitebim kana? : kitabım nerede? . 2. haniya; kana cürgülö! haydi, yürüyün!
kana III = ğana.
kana- IV, 1. kanamak; kan akıtmak; buyurbağan aşka murun kanayt ats. : mukadder olmıyan (sana ait olmıyan) yiyecek yüzünden burun kanar; 2.kan dökmek; kesmek- kırmak; kanap- butap cedi: silip süpürdü hiçbir şey bırakmadan yedi, soyup soğana çevirdi (rüşvet almak ve haraca kesmek suretiyle)