arbıt- , büyütmek; kuvvetlendirmek; külüt at çapkan sayın arbıtat: koşu atı ne kadar uzak koşarsa, okadar (yürüyüşünü) arttırır; mitaamdık kılganınğ menen dele arbıtalbaysınğ: ne kadar dolandırsan da onunla hiçbir şey elde edemezsin; tün arbıtıp mol cürdü folk. :geceleyin çok gezdi; daha bk. ör. arzıt.
arbıtıl- , büyütülmek; koş aydoo planı arbıtılgan: ekim plânı büyütülmüş.
arbıtuu, işs. arbıt- tan.
arbitraj, r. hakem usulü, arbitrage
arbuu, büyütme, arttırma.
arcak (bk. arı I) : öteki taraf; arcakta: öteki tarafta; öte yanda; arcaktan: öte taraftan; oradan.
ardakta- , ihtiram etmek; saymak; alâkadar olmak; attı baksanğ ardaktap, coogo berbes tar cerde folk. : ata alâka ile bakarsan, o seni zor dakkada düşmana vermez.