karışta-, 1. avuca almak; 2. karışla ölçmek. (bk. karış ı).
karıştat-, et. karışta-‘dan.
karıt-,kocatmak, ihtiyarlamasına sebep olmak; baspas at, ötpös bıçak erdi tez karıtat: ats. yürümiyen ait kesmiyen bıçak yiğitin çabuk ihtiyarlamasına sebep oluyor.
karıya, ihtiyar; aksakal.
karız, a. istikraz, borç, borçlanma, itibar, kredi; karız arasına suu cürböyt ats. su karz sayılmaz. (su ödünç verilecek eşeyler arasında sayılmaz.)
karızda-, borçlanmak.
karızdan-, borca girmek; borç almak.
karızdar, a-f. borçlu.
kark ı, a. bolluk, gark; etke kark bolduk: ete garkolduk, etimiz boldur; kark toydum: boğazıma gelinceye kadar doydum.
kark ıı, baştan başa, fasılasız, katıksız, halis kark altın: halis altın, halis atından olan.
kark ııı: kark aldıman (yahut karğaldıman ) cığıldım: yüzü koyun düştüm; kark aldıman çıktı: tam karşıma çıktı.
Dostları ilə paylaş: |